Monday, July 5, 2010

BEN DELİ MİYİM ? (1)

Evet,ben deliyim...Bu sayfada başka resimler ve başka bir yazı olacaktı.Dün gece (nekbey)in bloguna girmiş,epeydir bulamadığım yazılarını okuyordum.Laf aramızda,kendisi benden milyonlarca yıl daha sonra doğmuş bir genç...Yazılarını beyenerek okuyorum,bazıları çılgın,onları daha da çok beyeniyorum... Gelelim dün beni
heyecanlandıran yazısına,teknolojiden hiç
anlamam,hatta elifi görsem mertek zannederim
(çok eski bir deyimdir,cahiller için kullanılır)
Öyle bir duyguya kapıldım ki,yeni bir deneme
olacakmış,değişik bir yöntem uygulanıcakmış
gibi geldi bana...Şimdi yazdığın yazı ne alaka
diyeceksiniz bana ama ,tam da deliliğim
burada başlıyor...Çünkü delidir ne yapsa
yeridir...


Sarmaşıklar ve ağaçlar...Veeee aşk!...Mor salkım dediğimiz,sadece Nisan sonu açan ve Mayıs ortasında çiçeklerini kaybeden bir sarmaşıktır,yukarda sağdaki resim Alanyada çekildi.Belediyenin dinlenme tesislerinde misafirdik...Diğerleri İstanbul Erenköy
Ethem Efendi Caddesindedir... Şimdi sıra hikayelerde...Mor salkım Palmiyeye deli gibi aşık oluyor,o denli sarılıyorki ağacın nefes alması zorlaşıyor...Aynı şey büyük ve güzel turuncu çiçekler açan İstanbula güneyden getirilmiş,ismini bilmediğim sarmaşık için de geçerli...
En üstte yer alan resimdeki kenarları beyazımsı sert ve dikbaşlı,yeşil yapraklı,yine ismini bilmediğim sarmaşık ve Akasya ağaçları...Zavallı ağaçlar hem çok mutlular,yalnızlık çekmiyorlar, hem de çok sıkıntıdalar, çünkü nefes alamadıklarından dolayı yavaş yavaş ölüyorlar...
Bazı insanlar da öyledir,nasıl bir aşksa o,karşılarındaki insana öyle bir sarılıp el koyarlar ki nefes aldırmazlar ve mecazi bir şekilde yavaş yavaş öldürürler.Ağaçların ölümü gerçektir,kururlar,siz onları yemyeşil zannedersiniz ,ama çevresini saran sarmaşıktır o gördüğünüz...İnsan da aynıdır,yaşıyor zannettiğiniz kişi(bazen erkek bazen de kadın,yüzdesini bilemem)aslında boğulmuştur,kıskançlıkla,diğerinin istekleriyle,baskısıyla,nefes alamaz hale gelir ve eğer sarmaşığını üzerinden atamazsa ölür.Bu gerçek ölüm değildir,keşke gerçekten ölsem dedirten,kişiliksiz kaldığınızı bildiğiniz halde,sevgiden kaynaklanan bir, ne yapim onsuz olamam ,
duygusuyla süregelen sağlıksız ve uzun sürede aşkı da öldüren bir ilişkidir.
Ağaçlara da insanlara da kıymasak ne güzel olurdu değil mi.Ağaçları kurtarmak da insanları kurtarmak da, yine biz insanların elinde...Yapılacak tek şey var bence ,çok daha kaliteli ,duygusallığı olan ama bilimsel ,dogmalardan uzaklaştırılmış bir eğitim...Herzaman eğitim,her yaşta eğitim,herkese eğitim,her yerde eğitim,eğitim,eğiitiimmm...

1 comment:

  1. hazmetmesi ve özümlesi zor ama bir o kadar da "altına imzamı atarım" dediğim türden bir hikaye bu hatta bir gerçek:

    severken öldürmek yada severek öldürmek..

    arıyacağım seni, görüşmek üzere..

    ReplyDelete