Friday, March 16, 2012

15-16 MART 2012

 Dün,öğleden sonra Bahariyedeydim,dönüşte eve yürüyerek gitmeyi kafama koymuştum.İşim bitince yürümeye başladım,Yoğurtçu Parkının oraya geldiğimde hava yavaş yavaş soğumaya başladı.Sonra Kızıltoprak,soğuk arttı,biraz daha yürüdüm,iyice arttı,önümü kapattım.Kulaklıklarımı almadığıma pişman oldum.İlk defa bu kış,kulaklık kullanıyorum,eh artık kulaklarım da üşümeye başladı,ne olsa Nisanda yetmiş altı oluyorum,dikkatinizi çekerim,ciddi bir yaş...Göztepeye kadar dayandım,yürüdüm,yukarıya doğru kıvrıldım kavşaktan, ııh olmuyor,içim katılıyor,kulaklarım donuyor.Kendime homurdana homurdana arabaya binip eve gittim...Gece lapa lapa kar yağdı,bizim sokakta...Sonra öğrendim ki,karşı sahilde tipi halinde yağmış kar,biz yine de Kadıköylüler çok şanslıyız,en az üç dört derece daha sıcak buraları...
Bu sabah,feysede yazdığım gibi güneşle uyanıp,güzel bir sabah keyfi yaptım.Gazetemi okurken,günün haberleriyle yine kahrolup,delirdim.Güneş  ve yapmak zorunda olduğum işler,baştan çıkardı beni hava yine de çok soğuyabilir diye öcü gibi giyinip sokağa attım kendimi...Bu sefer Cicik kıyameti kopardı,ben de geliyorum,dün beni evde bıraktın,bu gün evde kalmıyorum.diye...
Kulaklıklarımı unutmadım bu sefer...Aaaa, ne görüyoruz,minicik yeşil tomurcuklar,minicik bahar çiçekleri,hani dün gece kar yağıyordu...
Büyütebilirseniz,yeşil tomurcukları görebilirsiniz,otlar,çimenimsiler,capcanlı,pırıl şıkır...
Tam da ortalarında bir arkadaşımız,güneşin tadını çıkarıyor,öyle güzel uyuyorki,fotoğrafının çekilmesine aldırış bile etmedi,genellikle,farkedip,hemen poz verirler,bizim kedicik dostlarımız...
Eski bir deyim vardır,ya da söz,hüdayi nabit diye,gençler için açıklıyorum... Tohumdan  kendi kendine yetişmiş bitki demektir.El bebek gül bebek,toprağı seçilmiş,zamanı ayarlanmış,özenle toprağa gömülen tohumlar sulanmış,ilgilenilmiş,büyümesi takibedilmiş bir bitki değil yani...Yukardaki de öyle bir hüdayi nabit herhalde.Duvarın dibinde,bahçenin dışında iki taş arasına sıkışmış bir şekilde manolya diken olur mu hiç?Çok emek isteyen,çok güzel ve özel çiçekleri olan bir ağaç çiçeğinin ,kokuları,sokakları dolaşır...Eminim,rüzgarın getirdiği bir tohumdan çıkıverdi,öylece...Bu sene baharı görünce de yeni yapraklarını gün yüzüne uzatıerdi...Ara sıra bu sokaktan geçip kontrol etmeliyiz,bakalım ne olacak sonumuz...
 Bu ağaçlara takılmadan edemiyoruz Erenköy istasyonuna gelirken yol kenarındaydı,her tarafları kesilip,yok edilmiş,en üstüne siyah kalın bir muşamba örtülmüş sıkı sıkı, oralardan yeni dallar çıkamasın diye,başka bir nedeni olabilir mi?Yapmaktan çok yıkmayı,düzeltmekten çok bozmayı,yaşatmaktan çok öldürmeyi sever olduk,nasıl bu hale geldik,anlıyamıyorum,aklım almıyor...
Bu arada güzellikleri de görmeden geçemiyoruz,mart ayının süsleri,nazlı kır çiçekleri minicikler,ballı babalar,ihtişamlı ihtişamlı salınıyorlar...Ağaç kütüklerinin arasından,
taşların arasından fışkırıyorlar...
Nihayet Şaşkından (Şaşkın Bakkal)Caddeye (Bağdat Caddesi) döndüm,güneş sever bir dost daha...
Banka öğlen tatilindeymiş,zaman ayarlamam çok başarılıdır,sanki özellikle yapıyorum,Erenköye doğru yürümeye başladım,ilk papatyalar her sene bu bahçede açar,yine açmışlar,aralarında ballı babalar,çimenlere düşen ağaç gölgeleri ve güneş,durup seyrettik Cicikle...
Bahçenin duvarında,güneşin altında yürüyüş yapan tombiş bebecik çok güzeldi...Başında ki koyuluk benim gölgem,fazla rahatsız etmeden,ayrılıp yola devam ettik...
Hala öğlen tatili,ne görüyorum,artık hakkımdır aşağı yukarı git gel yürü dur,acıktım ve vafıl,hem de çok güzel yapılan bir vafıl!
Hemen alındı,beş yaşında şımarık bir çocuk edasıyla yemeğe başlandı...
Çok çeşitli meyve ve saireler var ama ben yalnızca muz ve bitter çikolata koyulmuşuna hiç dayanamıyorum,elime yüzüme gözüme bulaşmasından korkmadan,ya gören olursa demeden,bulana bulana yiyorum,Cicikte kaçırmadı ve beni bu halimle belgeledi...Naapim,ikimizin de canı sağolsun...
Nihayet öğlen tatili bitti,ben de işimi yaptım ve evin yoluna koyuldum...Dışarda oturduğum için yeniden Erenköye gelinceye kadar çok üşüdüm,yürüyüşü bırakıp arabaya atlayıp eve döndüm...Yarından itibaren Cicikle yürüyüşler devamlı olarak başlıyacak galiba...Umarım daha sık görüşebiliriz, sevgili blogum ve sizlerle...Sabah gazetede daha güler yüzlü haberler,güneş ve yeşeren tabiatla yeniden baş başa yürüyüşler...Umut Memedin ekmeği,ye Memet ye...