Bu arada aniden aklına martılar gelmiş,hemen camın kenarına koşmuş,yeniden beklemeye başlamış ...
Beklemiş,beklemiş,sağa dönmüş beklemiş,sola dönmüş beklemiş...
Nihayet çok sıkılmış ve acıkmış,mamasını yemeğe mutfağa gitmiş...Martılar onun gitmesini bekliyorlarmış...Hemen camın kenarına gelip,ekmekleri yemiye başlamışlar...Nenecik keyifle onları seyrediyor,buralarda deniz yok ne arıyorsunuz buralarda güzellerim benim diyormuş.
Martılar,hem ekmeklerini yiyor,hem de nenecikle konuşuyor,ona teşekkür ediyorlarmış..
O kadar neşelilermiş ki,nenecik çok sevinmiş,onları sevindiricek iyi bir şey yapabildim diye...Kediciğini kızdırmaya bile değermiş,martıların karnını doyurmak ve onları böyle mutlu görmek...
Bir yandan ekmeklerini yerken bir yandan da içeriyi gözlüyorlarmış...Kedicik geliyor mu,acaba nerelerdedir,diye...
Kanat çırparak,neneyle ve birbirleriyle şakalaşarak ekmeklerini bitirmişler...
Başlamış beklemeye...
Ne gelen var ne giden...Aaaaa!Bir de ne görsün,hani nerde ekmekler,bir tane bile yok!Küsmüş kendine,biraz daha beklesem nolurdu sanki diye...Nenecik oturduğu yerden seslenmiş,gel benim canımın içi demiş...Sen orada dursaydın martılar gelip o ekmekleri yiyemezlerdi,bu gece aç kalıp aç karnına uykuya yatarlardı,şimdi karınları tok ve keyifleri yerinde...Sana teşekkür ettiler,onları rahatsız etmediğin için ve sevgilerini ilettiler...Kedicikte çok mutlu olmuş...Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine...Gökten üç elmadan fazla düştü...Masalı okuyanlara...Afiyet olsun...
Ben bu masalı bir yerden hatırlayacağım ama:-))
ReplyDeleteBilmem,iyi düşün bakalım,beyendin mi?
ReplyDelete