Tuesday, January 18, 2011

HAYATI Bİ KOŞU YAŞAMAK

Hiiiç görmediğiniz bir fotoğrafı görmek eminim sizi çook şaşırtmıştır.Hiiiç şaşırmayın,sabah yataktan kalkıp salona geldiğimde ilk gördüğüm manzaradır kendileri ...

Biraz oturup yol yorgunluğumu atınca,TV.açılıp müzik başlatılıyor,sakin sakin oturmam gerekiyor ama içim dans edebilir...O yüzden en çılgın müzik kanalı açıktır.Arada bir dizi ya da alt yazılı film izlemek için çıkılır,sonra hemen vakit kaybetmeden yine müziğe dönülür...

Bu arada bir fincan kahve ve ekmek arasıyla kahvaltı yapılırken gazetemiz okunur.(kahvaltı hazırlamak çok yorucu ve acılı oluyor,çabucak yapıp hemen yiyip,ilaçlara başlamak gerekiyor)


Bilgisayar açılıyor,önce qunegonda,sonra ACAya,benim ANNECİKe,postalara bakılıp,feyse geçilip orada kalınıyor.Sonrası artık keyfime kalmış,araştırırmıyım,soruştururmuyum,aklıma takılana mı giderim,biri bir şey yazmıştır,onun derinine mi inerim,bi lin mez...


Bu arada,sırf bilmecesi uğruna Hürriyet alınıyor,şöyle bir göz atılıp,bilmeceler,sudokular,sıkıldıkça bırakılarak,fakat acaip bir alışkanlıkla boş kare bırakmamacasına yaparak devam edip gidiyor,gün boyu...


Masanın dağınıklığına bakın,rezil oldum...Oyun kartları bile var,pasyans ve benzeri fallar oyalıyor insanı,devamlı kalkmamak için her şey elimin altında,bana sökmüyor ama böylesi,pencereden dışarıya bakmak,kuşlara ekmek doğramak,tuvalete gitmek,yatak odası,ACAnın odası, balkonlar yerinde duruyormu acaba düşüncesi ile bir bahane bulunup kalkılıyor.Ya çiçeklerim,orkidenin goncaları büyüyor mu,her biri ne alemde, anne bizi bu gün sevmedi, derler mi ,diyip kalkmak için gördüğünüz gibi çeşitli bahaneler bulunuyor evel allah...

İlaçların düzgün alınması mı,her fırsatta(bu ilaç acı)bittere yumulması mı bilemiyorum ama bana çok iyi gelen bir şeyler var bu günlerde...Şimdiye kadar söylemediğim,sırlarım var çabuk iyileşmemi sağlıyan...Bunlardan kimseye, sakın ola kimseye bahsetmeyin tamam mı ?Birincisi ve en önemlisi benim güzel kızım,her gün yanı başımda,yazıları gibi konuşması da esprilidir,ölüyü diriltir dedikleri cinsten,ilaçlardan çok daha iyi geliyor,inanın bana...Tirandaki kızım,oralardan moral enjekte ediyor,sen nelerin altından kalktın,bu da bir şey mi,diye...Ya blogtaki hastane maceraları her sabah kahkahalarla okuyup,kilolarca pirzola yiyorum...Ya bu iş bitene kadar yüz bin kilo olursam...Ben evde tembel tembel otururken arkadaşlarım provalarda,oyun çıkmak üzere...Oyun hakkında hiç bir şey söylemiyorum,önce Tuncay söylemeli bence...Herhalde yakında haberini alırsınız,çok güzel gelişmeler var.Bugün Tuncayın verdiği havadisler yüzümü güldürdü...


İnanın çalışmak,olağan üstü bir şey,neredeyse bir günde iyileştim diyebilirim.İnsan beyni her şeyin altından kalkılabilecek bir formül üretiyor,kullanmasını biliyorsanız...Ben bunu yılların deneyimiyle biliyorum...Bugün çok berbatım derseniz gerçekten bütün gününüz berbat geçiyor.Sabah uyanıp,oram ağrıyor,buram ağrıyor demeyip,bu gün nereye gitsem,ne yapsam,hangi koşturmaca içinde olsam,derseniz akşamın nasıl geldiğini bilemeden ,günü bir dolu yaşıyarak bitirirsiniz...Hay allah yine kocakarı nasihatı gibi oldu...Sözüm ona sizi eylendirecektim bugün,neyse artık başka bahara...Yarından sonra,bahçeye çıkmayı ve hava almayı düşünüyorum,arkası sokaklarımdır,bakalım ne zaman atıcam kendimi yine bir koşu sokaklara,caddelere,elimde CİCİK le...Beni özlemişlerdir sokak arkadaşlarım...Asıl Kikirik özlemiştir,bu aralar annesi ve kız kardeşiyle birlikte ...Onu çoook özledim,gece koynumda olmadan,hiç tadı tuzu yok yatağımın..



No comments:

Post a Comment