Friday, November 26, 2010

GÖKYÜZÜ ve BEN

İstanbulda günbatımı her zaman ve her yerde hep değişiktir.Hiç bir görüntü ötekine benzemez,her gün aynı yerde aynı saatte fotoğraf çekseniz bile aynı manzarayı bulamazsınız...Ben bulut ve güneş delisi bir çılgın olarak,belki binlere yakın gün batımı çektim...Bazılarını

sizinle paylaşmak istedim.Burası Suadiye sahili çok fotoğraf var ama ben bu ağaç arkasından çektiğimi beyendim.Güneş gitti ama kızıllığı hala içimi ısıtıyor.Aşağıdaki fotoğraf denize gömülmeden iki dakika önce ,güzelliğine bakarmısınız ,muhteşem değil mi?


Birkaç gün sonra,yeni oyunun provasından çıkınca yemeklik bir şeyler almak için Caddebostan Migrosa gittim,kapıya yaklaştığım zaman güneşin batmak üzere olduğunu gördüm,heyecanla aşağıya sahile doğrukoşturdum ,çantamdan Ciciği çıkardım ve fotoğraf çekmiye başladım...
Sanki gök yüzü tutuşmuştu,bu yangına bulutlar da arkadaşlık yapıyordu,gözlerime inanamadım,o güzellik karşısında...Rüyada gibiydim turuncu ancak bu kadar güzel olabilir,ancak bu kadar görkemli gözükebilirdi...



Bulutların boş bıraktığı yerler inanılmaz bir mavilikteydi,aslında denizin de gök yüzünün de mavi olmadığını biliyoruz...Ama bu gördüğüm mavinin mavi olmadığına beni kim nasıl inandırabilir...



Yine bir yığın fotoğraf çektikten,güneşi tamamen batırdıktan çok sonra daldığım rüyadan uyanıp,Migrosa girip alış verişimi yapabildim...

Çok güzel bir fotoğraf daha vardı yukardaki iki yazı bloğunun arasında,resimleri sıkıştırırken silmişim anlaşılan,daha sonra bir yerlere koyarım belki....Yaşlandım galiba,şu işi bir türlü raconuna göre yapamıyorum...Bir tarafı düzeltirken bir tarafı bozuyorum,bu sözleri de kimbilir kaçıncı kere yazıyorum...Hala sabırla beni okuyorsanız,benden size kocaman bir aaafffeeerrriiinnn...

1 comment: