Wednesday, August 25, 2010

İSTANBUL SOKAKLARININ SÜSÜ

Kışa kadar kapalı olanlar,belki de bayramda açılırlar...Ne de olsa bir ümit...

Bütün basamakların rengarenk çiçeklerle dolduğunu gözünüzün önüne getirin,sokağın havası birden bire nasıl değişir değil mi?


Bunlar da Bağdat caddesindeki yaz ve de kış açık olanlar...Herhalde dikkatinizi çekmiştir,hiç müşteri yok!




Umarım bayramda biraz iş yaparlar,bayram ziyaretine gidenler,eskiden olduğu gibi,akrabalarına giderken bir demet çiçek alırlar...




Tabiki bütçeleri izin verirse...











Size bir iki fotoğraf...İstanbulun ana caddeleri ve güzel sokaklarının çok özel bir uygulaması...Roman çiçekçiler, asırlardır İstanbulu renklendirirler,hem çiçekleriyle,hem çoluk çocuk ve kişilikleriyle...Her birinde aynı neşe,aynı güler yüz,aynı sevecen bakış ve aynı çalışkanlık...Elleri hiç boş durmaz, çiçeklerle uğraşmadıkları zaman,köşelerinde mevsime göre,ya reçellik incir soyarlar ya lavanta torbalarlar ya da oya yaparlar,lavanta torbası dikip süslerler...Ellerinden geldiğince çocuklarını okuturlar,erkek çocuklar bazen özgür ruhlu olup,müzikti,aşktı derken okuyamasalar da iyi yetişip,sevecen olurlar,kızlar okur,ayrıca hem kızlar hem erkekler annelerine daima yardımcı olurlar...Kocalar nerelerdedir hiç bilemem,genelde ortalıkta görünmezler zannedersiniz...Sabahın köründe,arabalarıyla kadınlarını,çiçeklerini,çocuklarını köşelerine getirip,yerleşmeşlerine yardım edip,sonra giderler...Onları sabah erken kalkanlar görür ancak...Sonradan işlerine giderler herhalde...Kışın soğukta,kar ve yağmur yağarken,hastalıkta,sağlıkta onlar hep köşelerindedirler...Sabahtan geceye kadar...Yazın sadece ana caddede vardırlar,işsizlikten sokaktakiler,köşelerini naylonla kapatıp,otobanlara taşınırlar,ellerinde demet demet çiçekleri,üç kuruşa,çiğnenme tehlikesiyle karşı karşıya ve yine yüzlerinde ve gözlerinde gülücükle size neşe satmıya çalışırlar...Onlar otobanlarda yalnız değildirler,emekliler,öğrenciler,işsizler,arabaların ortasında yürüyerek ,yüreğinizi ağzınıza getirerek,çeşitli şeyler satmıya çalışırlar,en çok satılan da çiçek ve sudur zannedersem...Ama bedeli çok ağırdır,hiç gölgesiz bir asfaltta sabahtan geceye kadar ve hem de iki kuruş kazanca koşuştururlar...Geçen gün onlardan biriyle konuşurken çok üzücü bir şey öğrendim.Yolda,şikayet üzerine hepsine yetmişer lira ceza kesilmiş,günlerce o parayı toplayamazlar,o kadar kazanmıyorlar ki,bu cezaları nasıl ödesinler...Hırsızlık,ahlaksızlık,dilencilik,rüşvet bu kadar çoğalmışken,bin bir zorlukla üç kuruş para kazanabilen bu insanlara yapılan haksızlık inanın yüreğimi acıttı,sizlerle paylaşmadan duramadım...Kış çabuk gelsin de yine sokaklarımızda görelim İstanbulun güzelim çiçeklerini.çiçekçilerini...

No comments:

Post a Comment