Bakışlarınızda ki soruyu görebiliyorum,yazı ne,bu resimler ne alaka? Angora Beach'te son gün,kahvaltımı yaptım ve günlük turuma başladım,evler arasında ki yolların kaç kilometre olduğunu bilmiyorum ama cididi boyutta olduğunu bacaklarım söylüyor.Bu sefer,ağaçtı ççekti,hepsinin detaylarını çektim becerebildiğim kadar,zaman zaman siz de görürsünüz umuyorum.Tam dolaşırken Sibel cepten aradı,bahçe kapısının önüne balıkçı gelmiş,görmek ister miyim diye...Kaçırılır mı,geçen geldiğinde cicik yanımda değildi,fotoğraf çekememiştim,beş dakika sonra oradayım dedim.Bahçenin de kapıya uzak bir köşesindeydim,elimden geldiğince koşturdum,yinede yarım saati buldu galiba kapıya gelmem.Biraz fazla beklettim ama balıkçı amcamız çok şekerdi hiç surat asmadı bana,keşke herkes böyle güler yüzlü olsa...
Kasketli bey ve torunu(belki de oğlu)karşıda ki Hakimler ve Savcılar sitesinden ,Angoranın komşusu...Bizim ahçıbaşı balık alamamış,koca tatil köyü için bu balıklar çok azmış,biri yer biri bakar ,kıyamet ondan kopar olmasın diye düşündü herhalde...Bu iş bana yaradı,birde ahtapot vardı ama o torbaya kurulmuştu,fotoğraf çektirmek için uygun değildi...Bugün öğlen yemeği yerken bir yandan da yazı yazmak istedim,üç gündür ilk defa güzel bir güneş var,yemekten sonra,güneşi kaçırmadan yürüyüşe çıkmak istiyorum.Baksanıza saat iki buçuk, zaman nasıl su gibi aktı gitti.Alt tarafı iki satır yazı,başına oturduktan sonra yazması çok kolay,kelimeler peş peşe dökülüyor parmak uçlarından,ama bak yine de ne çok zaman geçmiş...Daha el yüz yıkanılacak,giyinilecek te yürüyüşe çıkılacak.Bu kadar felsefe yeter,hadi bana eyvallah,görüşmek üzere,küçüklerin ellerinden varsa büyüklerin gözlerinden öperim...
Kasketli bey ve torunu(belki de oğlu)karşıda ki Hakimler ve Savcılar sitesinden ,Angoranın komşusu...Bizim ahçıbaşı balık alamamış,koca tatil köyü için bu balıklar çok azmış,biri yer biri bakar ,kıyamet ondan kopar olmasın diye düşündü herhalde...Bu iş bana yaradı,birde ahtapot vardı ama o torbaya kurulmuştu,fotoğraf çektirmek için uygun değildi...Bugün öğlen yemeği yerken bir yandan da yazı yazmak istedim,üç gündür ilk defa güzel bir güneş var,yemekten sonra,güneşi kaçırmadan yürüyüşe çıkmak istiyorum.Baksanıza saat iki buçuk, zaman nasıl su gibi aktı gitti.Alt tarafı iki satır yazı,başına oturduktan sonra yazması çok kolay,kelimeler peş peşe dökülüyor parmak uçlarından,ama bak yine de ne çok zaman geçmiş...Daha el yüz yıkanılacak,giyinilecek te yürüyüşe çıkılacak.Bu kadar felsefe yeter,hadi bana eyvallah,görüşmek üzere,küçüklerin ellerinden varsa büyüklerin gözlerinden öperim...
No comments:
Post a Comment